Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
(birini) almak
Bedeutungen von dem Begriff
"(birini) almak"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
(birini) almak
drag
v.
Bedeutungen, die der Begriff
"(birini) almak"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Common Usage
1
Common Usage
almak (bir yere gelip/gidip birini)
pick up
v.
General
2
General
birini örnek almak
tread in someone's footsteps
v.
3
General
birini arabasına almak
give someone a lift
v.
4
General
birini içeriye almak
take someone in
v.
5
General
birini tekeline almak
take someone over
v.
6
General
birini örnek almak
pattern oneself after someone
v.
7
General
birini ciddiye almak
have time for
v.
8
General
arabayla birini almak
pick up
v.
9
General
örnek almak (birini)
imitate
v.
10
General
birini rüşvetle satın almak
buy over
v.
11
General
birini rehin almak
take someone hostage
v.
12
General
birini kontratla takıma almak
sign someone on
v.
13
General
birini örnek almak
pattern oneself on someone
v.
14
General
birini içeri almak
show someone in
v.
15
General
birini askere almak
induct someone into the army
v.
16
General
birini işe almak
take someone on
v.
17
General
esir almak (birini bunaltmak vb)
latch on
v.
18
General
birini bir yerden almak
take someone from somewhere
v.
19
General
birini arabasına almak
give somebody a lift
v.
20
General
birini/bir şeyi gemiye almak/yüklemek
take someone or something aboard
v.
21
General
birini havaalanından almak
pick up someone from the airport
v.
22
General
birini askere almak
enlist someone in the army
v.
23
General
birini askere almak
recruit someone into the armed services
v.
24
General
birini işe almak
recruit someone
v.
25
General
birini havaalanından almak
pick someone up from the airport
v.
26
General
dörtte birini almak
take a fourth
v.
27
General
(brişeyi veya birini) hızla almak
whisk
v.
28
General
(birini) dır dır ederek baskı altına almak
henpeck
v.
29
General
(çocuk oyununda) birini oyuna almak
hosey
v.
30
General
onda birini almak
decimate
v.
31
General
(birini) şirkete almak
imbark
v.
Phrasals
32
Phrasals
birini bir yerden almak
call for
v.
33
Phrasals
arabayla (birini) almak
pick up
v.
34
Phrasals
dans edenleri ayırıp eşlerden birini almak
cut in
v.
35
Phrasals
(birini) kandırarak elinden (bir şeyini) almak
beguile (someone) out of (something)
v.
36
Phrasals
(birini) üçkağıda getirerek elinden (bir şeyini) almak
beguile (someone) out of (something)
v.
37
Phrasals
(birini) dolandırarak elinden (bir şeyini) almak
beguile (someone) out of (something)
v.
38
Phrasals
(birini bir şey) ile etkisi altına almak
beguile (someone) with (something)
v.
39
Phrasals
(birini bir şey) ile avucuna almak
beguile (someone) with (something)
v.
40
Phrasals
(birini bir şey) ile avucunun içine almak
beguile (someone) with (something)
v.
41
Phrasals
(birini) kandırarak elinden (bir şeyini) almak
beguile someone out of something
v.
42
Phrasals
(birini) üçkağıda getirerek elinden (bir şeyini) almak
beguile someone out of something
v.
43
Phrasals
(birini) dolandırarak elinden (bir şeyini) almak
beguile someone out of something
v.
44
Phrasals
(birini bir şey) ile etkisi altına almak
beguile someone with something
v.
45
Phrasals
(birini bir şey) ile avucuna almak
beguile someone with something
v.
46
Phrasals
(birini bir şey) ile avucunun içine almak
beguile someone with something
v.
47
Phrasals
(birini bir konuda) sorguya çekmek/sorgulamak/ifadesini almak
question (one) about (something)
v.
48
Phrasals
birini bir konuda ifadesini almak
question someone about someone or something
v.
49
Phrasals
(birini) geçirmek/içeri almak
admit (someone or something) into (something or some place)
v.
50
Phrasals
(birini) geçirmek/içeri almak
admit (one) to (something or some place)
v.
51
Phrasals
birini bir şey ile alaya almak
taunt someone with something
v.
52
Phrasals
birini bir konuda alaya almak
taunt someone with something
v.
53
Phrasals
birini üç kağıda getirerek bir şeyini almak/çarpmak
hoodwink someone out of something
v.
54
Phrasals
birini bir konuda tiye almak
taunt someone about something
v.
55
Phrasals
birini içeri almak
let someone in
v.
56
Phrasals
birini bir konuda alaya almak
taunt someone about something
v.
57
Phrasals
birini bir yere getirmek/içeri almak
bring someone or something in(to) some place
v.
58
Phrasals
birini işe almak
sign someone on
v.
59
Phrasals
birini bir yere getirmek/içeri almak
bring someone or something in
v.
60
Phrasals
birini içeri almak
let someone into something
v.
61
Phrasals
(birini) muhatap almak
address oneself to someone
v.
62
Phrasals
(birini özel bir iş için) işe almak
staff up
v.
63
Phrasals
'-e karşı birini ya da bir şeyi koruma altına almak
cover someone or something against something
v.
64
Phrasals
(birini veya bir şeyi) baskı altına almak
crush down
v.
65
Phrasals
birini veya bir şeyi içine almak/çekmek
suck someone or something down
v.
66
Phrasals
(birini) askere almak/çağırmak
draft into (something)
v.
67
Phrasals
birini askere almak/çağırmak
draft someone into something
v.
68
Phrasals
(birini/kendini) görevden almak
relieve (someone or oneself) of (something)
v.
69
Phrasals
(birini/kendini) açığa almak
relieve (someone or oneself) of (something)
v.
70
Phrasals
birinin yerine başka birini almak
sub someone for (someone else)
v.
71
Phrasals
birini (başka birinin yerine) almak
sub someone for (someone else)
v.
72
Phrasals
birinin yerine başka birini almak
sub something for something else
v.
73
Phrasals
birini (başka birinin yerine) almak
sub something for something else
v.
74
Phrasals
(birini/bir şeyi başka biri/bir şey) olarak ele almak
treat (someone or something) as (someone or something else)
v.
75
Phrasals
birini/bir şeyi başka bir şey olarak ele almak
treat someone or something as something
v.
76
Phrasals
(birini/bir şeyi) birinin sorumluluğundan/korumasından almak
remove from (someone or something)
v.
77
Phrasals
birini (bir şeyden) açığa almak
suspend from (something)
v.
78
Phrasals
(birini) göz altına almak
take from (someone or something)
v.
79
Phrasals
birini kandırıp istediğini almak/elde etmek
wangle something from someone
v.
80
Phrasals
(birini/bir şeyi) zor kullanarak (birinden/bir şeyden) almak
wrestle (someone or something) (away) from (someone or something)
v.
81
Phrasals
(birini/bir şeyi) zor kullanarak (birinin) elinden almak
wrestle (someone or something) (away) from (someone or something)
v.
82
Phrasals
(birini/bir şeyi) şiddet uygulayarak (birinin) elinden almak
wrestle (someone or something) (away) from (someone or something)
v.
83
Phrasals
(birini/bir şeyi) bir mücadeleyle (birinden/bir şeyden) almak
wrestle (someone or something) (away) from (someone or something)
v.
84
Phrasals
(birini/bir şeyi) savaşarak (birinin) elinden almak
wrestle (someone or something) (away) from (someone or something)
v.
85
Phrasals
birini/bir şeyi geri almak
get someone or something back
v.
86
Phrasals
(birini/bir şeyi) içeri almak
get into (someone or something)
v.
87
Phrasals
birini veya bir şeyi baskı altına almak
crush someone or something down
v.
88
Phrasals
(birini) tiye almak
sling off at (someone)
v.
89
Phrasals
bir rol için birini denemelere almak
audition someone for something
v.
90
Phrasals
bir rol için birini seçmelere almak
audition someone for something
v.
91
Phrasals
birini kandırıp bir şeyini almak
beguile someone out of something
v.
92
Phrasals
(birini istemediği bir görüşmenin/konuşmanın) içine almak
drag (someone) into (something)
v.
93
Phrasals
(birini) kenara almak
rest in (someone)
v.
94
Phrasals
(birini/bir şeyi) araya almak
slot (someone or something) in
v.
95
Phrasals
(birini/bir şeyi) önceden planlanmış şeylerin arasına almak
slot (someone or something) in
v.
96
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) çekip almak
snatch (someone or something) out of (something)
v.
97
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) zorla almak
snatch (someone or something) out of (something)
v.
98
Phrasals
birini/bir şeyi gözlem altına almak
stake someone or something out
v.
99
Phrasals
birini/bir şeyi bağlayıp güvenceye almak
strap in
v.
100
Phrasals
(birini) tamamıyla (bir şeyin) içine almak
suck (someone) into (something)
v.
101
Phrasals
birini/bir hayvanı eve almak
take someone or an animal in
v.
102
Phrasals
birini/bir şeyi giderken yanına almak
take someone or something with one
v.
103
Phrasals
birini ele almak
take someone up
v.
104
Phrasals
(birini) içeri almak
lead (one) in
v.
105
Phrasals
birini/bir şeyi bir çember içine almak
wreathe someone or something in something
v.
106
Phrasals
(birini/bir şeyi) odağına almak
zero in (on someone or something)
v.
107
Phrasals
(birini/bir şeyi) hedefine almak
zero in (on someone or something)
v.
108
Phrasals
birini emniyete/sağlama almak
strap into (something)
v.
109
Phrasals
birini kandırıp bir şeyini almak/ele geçirmek
inveigle something out of someone
v.
110
Phrasals
birini/bir şeyi altına almak
squash someone or something up
v.
111
Phrasals
(birini) sıkıştırıp bilgi almak
squeeze (something) from (someone)
v.
112
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şey) olarak almak
take on (someone or something) as (something)
v.
113
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şey) olarak işe almak
take on (someone or something) as (something)
v.
114
Phrasals
(birini/bir şeyi) bir pozisyona almak
take on (someone or something) as (something)
v.
115
Phrasals
birini bir planın, projenin içine almak/içinde tutmak
keep in
v.
116
Phrasals
(birini/bir şeyi) hedef almak
lock on (to) (someone or something)
v.
117
Phrasals
(birini/bir şeyi) göz hapsine almak
lock on (to) (someone or something)
v.
118
Phrasals
birini kucağına almak
pick up
v.
119
Phrasals
birini taciz ederek bir şey elde etmek/almak
worry something out of someone
v.
120
Phrasals
birini kızdırıp ondan bir bilgi almak
worry something out of someone
v.
121
Phrasals
birini taciz ederek ondan bir bilgi almak
worry something out of someone
v.
122
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) çekip almak
wrench (someone or something) out of (something or some place)
v.
123
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) söküp almak
wrench (someone or something) out of (something or some place)
v.
124
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) koparıp almak
wrench (someone or something) out of (something or some place)
v.
125
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) sert bir şekilde çekip almak
wrench (someone or something) out of (something or some place)
v.
126
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) zorla almak
wrench (someone or something) out of (something or some place)
v.
127
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) zor kullanarak almak
wrench (someone or something) out of (something or some place)
v.
128
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) tehditle almak/çıkarmak
wrench (someone or something) out of (something or some place)
v.
129
Phrasals
birini hızlıca/aniden almak
sweep off
v.
130
Phrasals
birini/bir şeyi ele almak
start in on someone or something
v.
131
Phrasals
birini/bir şeyi eleştiri hedefine almak
snipe at someone or something
v.
132
Phrasals
birini kafeslemek/kafese almak
fence in
v.
133
Phrasals
birini kafeslemek/kafese almak
fence someone in
v.
134
Phrasals
birini/bir hayvanı korkutup bir şeyini almak
terrify someone or an animal out of something
v.
135
Phrasals
birini/bir hayvanı korkutup bir şeyini elinden almak
terrify someone or an animal out of something
v.
136
Phrasals
(biriyle birini/bir şeyi) alaya almak
joke (with someone) (about someone or something)
v.
137
Phrasals
birini (bir yere) almak
admit someone into (some place)
v.
138
Phrasals
birini içeri almak
admit someone into (some place)
v.
139
Phrasals
birini (bir yere) almak
admit someone to (some place)
v.
140
Phrasals
birini içeri almak
admit someone to (some place)
v.
141
Phrasals
(birini/bir şeyi) hedef almak
aim at (someone or something)
v.
142
Phrasals
birini/bir şeyi bir yere almak
allow someone or something into a place
v.
143
Phrasals
birini/bir şeyi içeri almak
allow someone or something into a place
v.
144
Phrasals
birini/bir şeyi bir yere almak
and allow someone or something in
v.
145
Phrasals
birini/bir şeyi içeri almak
and allow someone or something in
v.
146
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) almak
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
147
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri almak
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
148
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) almak
allow (someone or something) into (something or some place)
v.
149
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri almak
allow (someone or something) into (something or some place)
v.
150
Phrasals
birini (bir yere) almak
admit someone into (some place)
v.
151
Phrasals
birini içeri almak
admit someone into (some place)
v.
152
Phrasals
birini (bir yere) almak
admit someone to (some place)
v.
153
Phrasals
birini içeri almak
admit someone to (some place)
v.
154
Phrasals
(birini/bir şeyi) hedef almak
aim at (someone or something)
v.
155
Phrasals
birini/bir şeyi bir yere almak
allow someone or something into a place
v.
156
Phrasals
birini/bir şeyi içeri almak
allow someone or something into a place
v.
157
Phrasals
birini/bir şeyi bir yere almak
and allow someone or something in
v.
158
Phrasals
birini/bir şeyi içeri almak
and allow someone or something in
v.
159
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) almak
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
160
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri almak
allow (someone or something) in (something or some place)
v.
161
Phrasals
(birini/bir şeyi bir yere/bir şeye) almak
allow (someone or something) into (something or some place)
v.
162
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) içeri almak
allow (someone or something) into (something or some place)
v.
163
Phrasals
(birini) içeri/eve/bir yere almak
ask (one) in
v.
164
Phrasals
(birini) içeri/eve/bir yere almak
ask (one) into
v.
165
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyle kilit altına almak
lock something onto someone or something
v.
166
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyle kilit altına almak
lock something on
v.
167
Phrasals
birini/bir şeyi kemerle emniyete almak
belt someone or something down
v.
168
Phrasals
(birini/bir şeyi) kemerle bağlayıp emniyete almak
belt down (something or someone)
v.
169
Phrasals
birini kemerle emniyete almak
belt someone up
v.
170
Phrasals
(birini) kandırıp (bir şeyini) almak
bluff (someone) out of (something)
v.
171
Phrasals
(bir şeyle ilgili) birini almak
bring someone in (on something)
v.
172
Phrasals
birini/bir şeyi tamamen satın almak
buy someone or something out
v.
173
Phrasals
(birini) uğrayıp almak
call for (someone)
v.
174
Phrasals
birini/bir şeyi uğrayıp almak
call for someone or something
v.
175
Phrasals
bir şeyin merkezine birini/bir şeyi almak
center something on someone or something
v.
176
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyin odak noktasına almak
center something on someone or something
v.
177
Phrasals
merkezine (birini/bir şeyi) almak
center around (someone or something)
v.
178
Phrasals
merkezine birini/bir şeyi almak
center around someone or something
v.
179
Phrasals
birini/bir şeyi odak noktasına almak
center around someone or something
v.
180
Phrasals
merkezine (birini/bir şeyi) almak
center on (someone or something)
v.
181
Phrasals
(birini/bir şeyi) sıkı kontrol altına almak
clamp down on (someone or something)
v.
182
Phrasals
(birini/bir şeyi) ablukaya almak
close around (someone or something)
v.
183
Phrasals
(birini/bir şeyi) ablukaya almak
close in around (someone or something)
v.
184
Phrasals
(birini/bir şeyi) ablukaya almak
close in on (someone or something)
v.
185
Phrasals
(birini/bir şeyi) almak için gelmek
come for (someone or something)
v.
186
Phrasals
(birini/bir şeyi) bir anda etkisi altına almak
come upon (someone or something)
v.
187
Phrasals
(biriyle birini/bir şeyi) ele almak
confer on (someone or something) with (one)
v.
188
Phrasals
(biriyle birini/bir şeyi) ele almak
confer with (one) about (someone or something)
v.
189
Phrasals
(biriyle birini/bir şeyi) ele almak
confer with (one) on (someone or something)
v.
190
Phrasals
birini askere almak
conscript someone into something
v.
191
Phrasals
birini ortakçı olarak almak
cut someone in
v.
192
Phrasals
birini/bir hayvanı sel almak
drown someone (or an animal) out
v.
193
Phrasals
(birini/bir şeyi) ayrıntılı olarak ele almak
elaborate on (someone or something)
v.
194
Phrasals
(birini bir şey) için işe almak
employ (someone) for (something)
v.
195
Phrasals
(birini bir şey) için işe almak
employ (someone) in (something)
v.
196
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyin içine almak/dahil etmek
encompass someone or something (with)in something
v.
197
Phrasals
birini/bir şeyi bir şeyin kapsamına almak
encompass someone or something (with)in something
v.
198
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine almak/dahil etmek
encompass (someone or something) in (something)
v.
199
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyin) kapsamına almak
encompass (someone or something) in (something)
v.
200
Phrasals
(birini bir şey) olarak işe almak
engage (one) as (something)
v.
201
Phrasals
(sis/sel/dalga) birini/bir şeyi içine almak
engulf someone or something in something
v.
202
Phrasals
birini askere almak
enlist someone in something
v.
203
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) bulup almak
fish (someone or something) out of (something)
v.
204
Phrasals
(birini/bir şeyi) merkezine almak
focus on (someone or something)
v.
205
Phrasals
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden çıkarmak/almak
get someone or something off someone or something
v.
206
Phrasals
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin üstünden çıkarmak/almak
get someone or something off
v.
207
Phrasals
birini ipten almak
get someone off
v.
208
Phrasals
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içinden çıkarmak/almak
get someone or something out of someone or something
v.
209
Phrasals
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden çıkarmak/almak
get someone or something out of someone or something
v.
210
Phrasals
birini/bir şeyi birinden/bir şeyden dışarı çıkarmak/almak
get someone or something out of someone or something
v.
211
Phrasals
birini/bir şeyi (birinin/bir şeyin) elinden hemen/zorla almak
grab someone or something away (from someone or something)
v.
212
Phrasals
önceden kazanılmış haklar kapsamında birini/bir şeyi koruma altına almak
grandfather someone or something in
v.
213
Phrasals
birini (biriyle/bir şeyle) olan işinden ayırıp yanında işe almak
hire someone away (from someone or something)
v.
214
Phrasals
(birini) işinden ayırıp yanında işe almak
hire away
v.
215
Phrasals
(birini bir şeyin) içine/kapsamına almak
include (one) in (something)
v.
216
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyin) içine/kapsamına almak
include (someone or something) among (something)
v.
217
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şey) bünyesine almak/dahil etmek
incorporate (someone or something) in (something)
v.
218
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şey) bünyesine almak/dahil etmek
incorporate (someone or something) into (something)
v.
219
Phrasals
(birini bir şeyin) içine sokmak/almak
introduce (someone) into (something)
v.
220
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) çekip çıkarmak/almak
jerk (someone or something) out of (something or some place)
v.
221
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) cart diye çekip çıkarmak/almak
jerk (someone or something) out of (something or some place)
v.
222
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) çekip çıkarmak/almak
jerk (someone or something) out of (something)
v.
223
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) cart diye çekip çıkarmak/almak
jerk (someone or something) out of (something)
v.
224
Phrasals
(birini) esir almak
latch on to (someone)
v.
225
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeye/bir yere) almak
let (someone or something) into (something or some place)
v.
226
Phrasals
(birini bir gruba) kabul etmek/almak
let (someone) into (something or some place)
v.
227
Phrasals
(bir şeyle birini/bir şeyi) hedef almak
level (something) at (someone or something)
v.
228
Phrasals
(birini/bir şeyi) hedef almak
lock in on (someone or something)
v.
229
Phrasals
(birini/bir şeyi) hedef almak
lock onto (someone or something)
v.
230
Phrasals
(birini/bir şeyi) göz önüne almak/göz önünde bulundurmak
look at (someone or something)
v.
231
Phrasals
(birini/bir şeyi) dikkate almak
look at (someone or something)
v.
232
Phrasals
(birini) örnek almak
look up to (one)
v.
233
Phrasals
(birini/bir şeyi kendine/bir şeye) örnek olarak almak
model (oneself or something) on (someone or something else)
v.
234
Phrasals
(birini/bir şeyi kendine/bir şeye) model olarak almak
model (oneself or something) on (someone or something else)
v.
235
Phrasals
(birini/bir şeyi kendine/bir şeye) temel olarak almak
model (oneself or something) on (someone or something else)
v.
236
Phrasals
(birini/bir şeyi kendine/bir şeye) ilham olarak almak
model (oneself or something) on (someone or something else)
v.
237
Phrasals
(birini) görevden almak
oust (one) from
v.
238
Phrasals
(birini) parayla satın almak
pay (one) off
v.
239
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) çekip almak
pick (someone or something) out of (something)
v.
240
Phrasals
(birini/bir şeyi birilerinin/bir şeylerin) arasından almak
pick (someone or something) out of (something)
v.
241
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) seçip almak/ayırmak
pick (someone or something) out of (something)
v.
242
Phrasals
(birini) kafaya almak
put one over on (one)
v.
243
Phrasals
(birini bir şeye/bir yere) almak
receive (one) into (something or some place)
v.
244
Phrasals
(birini/bir şeyi) dikkate almak
reckon with (someone or something)
v.
245
Phrasals
(birini/bir şeyi başka birinden/bir şeyden) geri almak
reclaim (someone or something) from (someone or something else)
v.
246
Phrasals
(birini bir şeye) almak
recruit (one) into (something
v.
247
Phrasals
(birini) askere almak
recruit (one) into (something
v.
248
Phrasals
(birini bir şeye) almak
recruit for (something)
v.
249
Phrasals
(birini) askere almak
recruit for (something)
v.
250
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden) söküp/çekip almak
rip (someone or something) out of (something)
v.
251
Phrasals
(birini/bir şeyi) tiye almak
rip on (someone or something)
v.
252
Phrasals
(birini/bir şeyi) tiye almak
score off (someone or something) [uk]
v.
253
Phrasals
birini dolandırıp bir şeyini almak
screw someone out of something
v.
254
Phrasals
(birini/kendini) ekonomik olarak güvenceye almak
set (someone or oneself) up for (something)
v.
255
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) çekip almak
snatch (someone or something) from (someone or something else)
v.
256
Phrasals
birini/bir şeyi yakın takibe almak
stake someone/something out
v.
257
Phrasals
birini/bir şeyi gözetim altına almak
stake someone/something out
v.
258
Phrasals
birini/bir şeyi sıkı incelemeye almak
stake someone/something out
v.
259
Phrasals
(birini) arabaya/araca almak için durmak
stop for (someone)
v.
260
Phrasals
(birini/bir şeyi) dava edip (bir şeyini) almak
sue (someone or something) out of (something)
v.
261
Phrasals
(birini) kandırarak (bir şeyini) almak
take (one) for (something)
v.
262
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şey yoluyla) almak
take (someone or something) by (something)
v.
263
Phrasals
(birini/bir şeyi) kandırıp (bir miktar parasını) almak
take (someone or something) for (something)
v.
264
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyin/bir yerin) içine almak
take (someone or something) into (something or some place)
v.
265
Phrasals
(birini/bir şeyi evine almak
take (someone or something) into (something or some place)
v.
266
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şey) altına almak
take (someone or something) into (something or some place)
v.
267
Phrasals
(birini/bir şeyi bir duruma) almak/sokmak/getirmek
take (someone or something) into (something or some place)
v.
268
Phrasals
birini işe almak
tap up
v.
269
Phrasals
(birini biri/bir şey) hakkında alaya/tiye almak
taunt (one) about (someone or something)
v.
270
Phrasals
(birini biriyle/bir şeyle) ilgili tiye/alaya almak
tease (one) about (someone or something)
v.
271
Phrasals
(birini/bir şeyi) ayaklar altına almak
trample on (someone or something)
v.
272
Phrasals
(birini) kafaya almak
trick on (one)
v.
273
Phrasals
(birini) matrağa almak
trick on (one)
v.
274
Phrasals
(birini/bir şeyi) hafife almak
trifle with (someone or something)
v.
275
Phrasals
(birini) kandırıp (bir şeyini) almak/çalmak
wheedle (one) out of (something)
v.
276
Phrasals
(birini) kandırıp (bir şeyini) almak/çalmak
wheedle (something) away from (one)
v.
277
Phrasals
(birini) kandırıp (bir şeyini) almak/çalmak
wheedle (something) out of (one)
v.
278
Phrasals
(birini/bir şeyi) yenerek (bir şeyi) elinden almak
win (something) away from (someone or something)
v.
279
Phrasals
(birini) kandırıp (birinin/bir şeyin) elinden almak
win (someone) away from (someone or something)
v.
280
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) çekip almak
wrench (someone or something) (away) from (someone or something)
v.
281
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) zorla çekip almak
wrench (someone or something) (away) from (someone or something)
v.
282
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) çekip almak
wrest (someone or something) (away) from (someone or something)
v.
283
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) zorla çekip almak
wrest (someone or something) (away) from (someone or something)
v.
284
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) çekip almak
wrest (someone or something) out of (someone or something)
v.
285
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) zorla çekip almak
wrest (someone or something) out of (someone or something)
v.
286
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) çekip almak/çıkarmak
wrest (someone or something) out of (something)
v.
287
Phrasals
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) zorla almak
wrest (someone or something) out of (something)
v.
Colloquial
288
Colloquial
birini karşısına almak
front
v.
289
Colloquial
(birini) kafaya almak
get one over on (one)
v.
290
Colloquial
bir şey özellikle birini amaçlamak/hedef almak
with your name on it
v.
291
Colloquial
almak (bir yere gelip/gidip birini)
uplift [scotland/new zealand]
v.
292
Colloquial
(birini) alaya almak
rib (one)
v.
Idioms
293
Idioms
birini kontrolü altına almak
subject someone to
v.
294
Idioms
(birini) incelemeye almak
bring someone up for something
v.
295
Idioms
(bir iş/şey birini) tümüyle içine almak
be absorbed by (something)
v.
296
Idioms
(birini) kontrolü altına almak
get (one) by the short and curlies
v.
297
Idioms
(birini) kontrolü altına almak
get someone by the short and curlies
v.
298
Idioms
(birini) kontrolü altına almak
have someone by the short and curlies
v.
299
Idioms
(birini) kontrolü altına almak
get someone by the short hairs
v.
300
Idioms
(birini) kontrolü altına almak
have someone by the short hairs
v.
301
Idioms
(birini ya da bir şeyi) yakın markaja almak
keep (close) watch for (someone or something)
v.
302
Idioms
(gemiye, trene, uçağa birini veya bir şeyi) almak
take aboard
v.
303
Idioms
(birini veya bir şeyi) kontrol altına almak/yakalamak
have hold of (someone or something)
v.
304
Idioms
(birini veya bir şeyi) kontrol altına almak/yakalamak
have ahold of (someone or something)
v.
305
Idioms
birini ipten almak
get someone off the hook
v.
306
Idioms
birini kafaya almak
pull pranks on someone
v.
307
Idioms
birini ölümün pençesinden almak
snatch someone out of the jaws of death
v.
308
Idioms
birini örnek almak
take a leaf out of someone's book
v.
309
Idioms
birini dolandırarak bir şeyini almak
cheat someone out of something
v.
310
Idioms
birini yakın markaja almak
keep a firm grip on someone
v.
311
Idioms
birini kafaya almak
play tricks on someone
v.
312
Idioms
birini muhatap almak
address remarks to someone
v.
313
Idioms
birini örnek almak
follow one's lead
v.
314
Idioms
birini kendine örnek almak
follow in someone's footsteps
v.
315
Idioms
birini çekim alanına almak
have someone in one's spell
v.
316
Idioms
birini sıkı markaj altına almak
keep a tight rein on someone
v.
317
Idioms
birini muhatap almak
address comments to someone
v.
318
Idioms
birini etkisi altına almak
have someone in one's spell
v.
319
Idioms
birini yakın markaja almak
keep a tight grip on someone
v.
320
Idioms
birini yakın markaja almak
keep a close watch on someone
v.
321
Idioms
birini avucunun içine almak
have someone in one's pocket
v.
322
Idioms
birini yakın markajına almak
keep a close rein on someone
v.
323
Idioms
birini sıkı kontrol altına almak
take a firm grip on someone
v.
324
Idioms
birini hafife almak
sell someone short
v.
325
Idioms
birini yakın markajına almak
keep a firm grip on someone
v.
326
Idioms
birini kontrolü altına almak
get someone over a barrel
v.
327
Idioms
birini yakın markajına almak
keep a tight grip on someone
v.
328
Idioms
birini ölümün pençesinden almak
snatch someone from the jaws of death
v.
329
Idioms
birini yakın markajına almak
keep a close watch on someone
v.
330
Idioms
birini sıkı markaj altına almak
keep a close rein on someone
v.
331
Idioms
birini etkisi altına almak
have someone under one's spell
v.
332
Idioms
birini çekim alanına almak
have someone under one's spell
v.
333
Idioms
birini kara listeye almak
put someone in one's black books
v.
334
Idioms
birini yakın markaja almak
keep a close eye on
v.
335
Idioms
birini örnek almak
take one's cue from someone
v.
336
Idioms
birini sıkı/yakın markaja almak
keep a close rein on someone
v.
337
Idioms
birini sıkı/yakın markaja almak
keep a tight rein on someone
v.
338
Idioms
birini yakın markajına almak
keep a tight rein on someone
v.
339
Idioms
örnek almak (birini)
take one's cue from
v.
340
Idioms
(hasım olarak) birini karşısına almak
take someone on
v.
341
Idioms
birini/bir şeyi hedef almak
draw a bead on (someone or something)
v.
342
Idioms
(birini/bir şeyi) hedef almak
get a bead on (someone or something)
v.
343
Idioms
birini sıkıştırıp her şeyi öğrenmek/bilgi almak
squeeze (one) dry
v.
344
Idioms
birini etkilemek veya yardımı almak için ilgisini kazanmak
have the ear of somebody
v.
345
Idioms
(birini/bir şeyi) tamamen kontrol altına almak
have (someone or something) by the ears
v.
346
Idioms
(birini/bir şeyi) tamamen etkisi altına almak
have (someone or something) by the ears
v.
347
Idioms
birini örnek almak
follow the example of
v.
348
Idioms
birini kendine örnek almak
follow the example of
v.
349
Idioms
(birini) tamamen kontrol altına almak
have (someone) turned around (one's) (little) finger
v.
350
Idioms
(birini) tamamen kontrol altına almak
have (someone) twisted around (one's) (little) finger
v.
351
Idioms
(birini) tamamen kontrol altına almak
have (someone) wound around (one's) (little) finger
v.
352
Idioms
(birini) tamamen kontrol altına almak
have (someone) wrapped around (one's) (little) finger
v.
353
Idioms
(birini) tamamen kontrol altına almak
turn (someone) around (one's) (little) finger
v.
354
Idioms
(birini/bir şeyi) sıkı kontrol altına almak
have a firm grip on (someone or something)
v.
355
Idioms
(birini) örnek almak
take a leaf from (someone)
v.
356
Idioms
(birini) kendine örnek almak
take a leaf from (someone)
v.
357
Idioms
(birini) örnek almak
take a leaf from someone's book
v.
358
Idioms
(birini) kendine örnek almak
take a leaf from someone's book
v.
359
Idioms
(birini) örnek almak
take a leaf out of someone's book
v.
360
Idioms
(birini) kendine örnek almak
take a leaf out of someone's book
v.
361
Idioms
birini/bir şeyi hedef almak
direct something at someone or something
v.
362
Idioms
birini hedef almak
direct something to(ward) someone or something
v.
363
Idioms
(birini) kontrol altına almak
get ahold of (one)
v.
364
Idioms
(birini) etkisi altına almak
get ahold of (one)
v.
365
Idioms
birini alttan almak
get on the right side of somebody
v.
366
Idioms
birini alttan almak
keep on the right side of somebody
v.
367
Idioms
(birini) kontrol altına almak
grab ahold of (someone)
v.
368
Idioms
(birini) etkisi altına almak
grab ahold of (someone)
v.
369
Idioms
(birini) kontrol altına almak
grab hold of (someone)
v.
370
Idioms
(birini) etkisi altına almak
grab hold of (someone)
v.
371
Idioms
birini alttan almak
be on someone's right side
v.
372
Idioms
birini alttan almak
be on someone's good side
v.
373
Idioms
birini alttan almak
stay on someone's right side
v.
374
Idioms
(birini) tiye almak
poke borak at (someone) [old-fashioned] [australia/new zealand]
v.
375
Idioms
(birini) tiye almak
poke mullock at (someone or something) [old-fashioned] [australia/new zealand]
v.
376
Idioms
(birini) alttan almak
go soft on (someone)
v.
377
Idioms
(birini/bir şeyi) kıskaca almak
grab (someone or something) by the throat
v.
378
Idioms
(birini/bir şeyi) esir almak
grab (someone or something) by the throat
v.
379
Idioms
birini kıskaca almak
grab someone by the throat
v.
380
Idioms
birini esir almak
grab someone by the throat
v.
381
Idioms
(birini) kanatları altına almak
have (someone) under (one's) wing
v.
382
Idioms
(birini/bir şeyi) sıkı kontrol altına almak
have a tight rein on (someone or something)
v.
383
Idioms
(birini) avucunun içine almak
have (someone) under (one's) thumb
v.
384
Idioms
(birini) hükmü/hakimiyeti altına almak
have (someone) under (one's) thumb
v.
385
Idioms
(birini) avucunun içine almak
have (someone) eating out of (one's) hand
v.
386
Idioms
(birini) etkisi/kontrolü altına almak
have (someone) eating out of (one's) hand
v.
387
Idioms
birini avucunun içine almak
have somebody eating out of your hand
v.
388
Idioms
birini tamamen etkisi/kontrolü altına almak
have somebody eating out of your hand
v.
389
Idioms
birini kontrolü altına almak
have/keep somebody on a string
v.
390
Idioms
(birini/bir şeyi) tiye almak
take a pop at (someone or something) [uk]
v.
391
Idioms
(birini/bir şeyi) hafife almak
hold (someone or something) in contempt
v.
392
Idioms
(birini/bir şeyi) sıkı kontrol altına almak
have a tight grip on (someone or something)
v.
393
Idioms
(birini) kafaya almak
pull a hoax (on someone)
v.
394
Idioms
(birini) matrağa almak
pull a hoax (on someone)
v.
395
Idioms
(birini) kafaya almak
put one past (someone)
v.
396
Idioms
(birini) kafaya almak
put one past (someone)
v.
397
Idioms
(birini) yakın takibe almak
sit on (one's) tail
v.
398
Idioms
(birini/bir şeyi) hedef almak
take a bead on (someone or something)
v.
399
Idioms
(birini/bir şeyi) makaraya almak
take the mike (out of someone or something)
v.
400
Idioms
(birini/bir şeyi) kafaya almak
take the mike (out of someone or something)
v.
401
Idioms
(birini/bir şeyi) tiye almak
take the mike (out of someone or something)
v.
402
Idioms
birini/bir şeyi makaraya almak
take the rise out of someone/something [uk]
v.
403
Idioms
birini/bir şeyi kafaya almak
take the rise out of someone/something [uk]
v.
404
Idioms
birini/bir şeyi tiye almak
take the rise out of someone/something [uk]
v.
405
Idioms
(birini/bir şeyi) hafife almak
think poorly of (someone or something)
v.
406
Idioms
(birini ya da bir şeyi birinin ya da bir şeyin) önüne almak
put (someone or something) in front of (someone or something)
v.
407
Idioms
(birini/bir şeyi) yakın markajına almak
keep a firm grip on (someone or something)
v.
408
Idioms
(birini/bir şeyi) sıkı denetim altına almak
keep a firm grip on (someone or something)
v.
409
Idioms
(birini/bir şeyi) yakın markaja almak
keep a firm grip on (someone or something)
v.
410
Idioms
(birini/bir şeyi) sıkı kontrol altına almak
keep a firm grip on (someone or something)
v.
411
Idioms
(birini/bir şeyi) mercek altına almak
put (someone or something) under a microscope
v.
412
Idioms
(birini/bir şeyi) yakın takibe almak
put (someone or something) under a microscope
v.
413
Idioms
(birini/bir şeyi) yakın/dikkatli incelemeye almak
put (someone or something) under a microscope
v.
414
Idioms
(birini/bir şeyi) mercek altına almak
put (someone or something) under the microscope
v.
415
Idioms
(birini/bir şeyi) yakın takibe almak
put (someone or something) under the microscope
v.
416
Idioms
(birini/bir şeyi) yakın/dikkatli incelemeye almak
put (someone or something) under the microscope
v.
417
Idioms
(birini) tiye almak
pull (one's) pisser
v.
418
Idioms
(birini) kafaya almak
pull (one's) pisser
v.
419
Idioms
(birini/bir şeyi birinin) elinden almak
take (someone or something) off (one's) hands
v.
420
Idioms
(birini/bir şeyi birinden) almak
take (someone or something) off (one's) hands
v.
421
Idioms
birini/bir şeyi birinin elinden almak
take someone or something off someone'shands
v.
422
Idioms
birini/bir şeyi birinden almak
take someone or something off someone'shands
v.
423
Idioms
birini/bir şeyi birinin elinden almak
take something/somebody off somebody’s hands
v.
424
Idioms
birini/bir şeyi birinden almak
take something/somebody off somebody’s hands
v.
425
Idioms
(birini) bütün boyutlarıyla ele almak
run the rule over (one) [uk]
v.
426
Idioms
(birini) mercek altına almak
run the rule over (one) [uk]
v.
427
Idioms
birini kontrolü altına almak
get someone by the short and curlies (or short hairs)
v.
428
Idioms
birini kontrolü altına almak
have someone by the short and curlies (or short hairs)
v.
429
Idioms
özellikle (birini) hedef almak
have (one's) (name and) number on it
v.
430
Idioms
özellikle birini hedef almak
have someone's (name and) number on it
v.
431
Idioms
(birini/bir şeyi/bir hayvanı) hedef almak
take aim (at someone, something, or an animal)
v.
432
Idioms
(birini/bir şeyi/bir hayvanı) hedef almak
take aim (at someone, something, or an animal)
v.
433
Idioms
(birini/bir şeyi) dikkate almak
bear (someone or something) in mind
v.
434
Idioms
birini/bir şeyi dikkate almak
keep somebody/something in mind
v.
435
Idioms
birini/bir şeyi dikkate almak
bear somebody/something in mind
v.
436
Idioms
birini/bir şeyi (biri/bir şey için) dikkate almak
keep someone or something in mind (for someone or something)
v.
437
Idioms
(birini) bir gruba kabul etmek/almak
bring (someone) in from the cold
v.
438
Idioms
(birini) bir ortama kabul etmek/almak
bring (someone) in from the cold
v.
439
Idioms
birini esir almak
buttonhole someone
v.
440
Idioms
birini/bir şeyi hedef almak
draw a bead on someone/something
v.
441
Idioms
birini/bir şeyi hedef almak
take a bead on someone/something [us]
v.
442
Idioms
(birini/bir şeyi) kontrolü/etkisi altına almak
exercise power over (someone or something)
v.
443
Idioms
birini kollarının arasına almak
fold somebody in your arms
v.
444
Idioms
(birini) kendine örnek almak
follow in (one's) footsteps
v.
445
Idioms
(birini) kendine örnek almak
follow in (one's) tracks
v.
446
Idioms
(birini) kendine örnek almak
follow in the footsteps of (someone)
v.
447
Idioms
(birini) kontrolü altına almak
get (one) by the short hairs
v.
448
Idioms
(birini) ipten almak
get (one) off the hook
v.
449
Idioms
(birini) etkisi/kontrolü altına almak
get (one's) claws into (someone)
v.
450
Idioms
birini/bir şeyi kontrolü/etkisi altına almak
get (one's) hooks into (someone or something)
v.
451
Idioms
(birini/bir şeyi) gözünün önünden uzaklaştırmak/almak
get (someone or something) out of (one's) sight
v.
452
Idioms
(birini/bir şeyi) kontrolü altına almak
get (someone or something) under (one's) control
v.
453
Idioms
(birini/bir şeyi) kontrol altına almak
get (someone or something) under (one's) control
v.
454
Idioms
(birini) etkisi altına almak
get a hold on (one)
v.
455
Idioms
(birini) kontrolü/etkisi altına almak
get hold of (one)
v.
456
Idioms
(birini) avucunun içine almak
get hold of (one)
v.
457
Idioms
(birini) nüfuz altına almak
get hold of (one)
v.
458
Idioms
(birini/bir şeyi) yeniden ele almak
get second thoughts (about someone or something)
v.
459
Idioms
birini kontrolü altına almak
get your claws into somebody
v.
460
Idioms
birini kontrolü altına almak
get your hooks into somebody
v.
461
Idioms
birini/bir şeyi kıskaca almak
take someone/something by the throat
v.
462
Idioms
birini/bir şeyi esir almak
take someone/something by the throat
v.
463
Idioms
(birini) tamamen kontrolü altına almak
have (one) by the balls
v.
464
Idioms
(birini) kontrolü altına almak
have (one) by the short and curlies
v.
465
Idioms
(birini) kontrolü altına almak
have (one) over a barrel
v.
466
Idioms
birini/bir şeyi hedef almak
have someone or something in one's sights
v.
467
Idioms
(birini) avucunun içine almak
have (someone) eating out of the palm of (one's) hand
v.
468
Idioms
(birini) tamamen kontrol altına almak
have (someone) turned round (one's) (little) finger
v.
469
Idioms
(birini) tamamen kontrol altına almak
have (someone) twisted round (one's) (little) finger
v.
470
Idioms
(birini) tamamen kontrol altına almak
have (someone) wound round (one's) (little) finger
v.
471
Idioms
(birini) tamamen kontrol altına almak
have (someone) wrapped round (one's) (little) finger
v.
472
Idioms
(birini/bir şeyi) tamamen kontrol altına almak
have a lock on (someone or something)
v.
473
Idioms
birini tamamen kontrolü altına almak
have somebody at your mercy
v.
474
Idioms
birini avucunun içine almak
have somebody at your mercy
v.
475
Idioms
birini avucunun içine almak
have somebody in the palm of your hand
v.
476
Idioms
birini tamamen etkisi/kontrolü altına almak
have somebody in the palm of your hand
v.
477
Idioms
birini hedef almak
have somebody's name on it
v.
478
Idioms
birini tamamen etkisi/kontrolü altına almak
have someone eating out of your hand
v.
479
Idioms
birini tamamen etkisi/kontrolü altına almak
have someone eating out of the palm of your hand
v.
480
Idioms
birini tamamen etkisi/kontrolü altına almak
hold someone in the palm of your hand
v.
481
Idioms
birini görüş mesafesine almak veya hedeflenmek
have someone in your sights
v.
482
Idioms
(birini) baskı altına almak/altında tutmak
hold (one's) feet to the fire
v.
483
Idioms
(birini/bir şeyi) hafife almak
hold (someone or something) cheap
v.
484
Idioms
birini baskı altına almak/altında tutmak
hold someone's feet to the fire
v.
485
Idioms
(birini/bir şeyi) yakın markajına almak
keep (a) close watch on (someone or something)
v.
486
Idioms
(birini/bir şeyi) yakın markaja almak
keep (a) close watch on (someone or something)
v.
487
Idioms
(birini/bir şeyi) yakın markajına almak
keep (close) watch over (someone or something)
v.
488
Idioms
(birini/bir şeyi) yakın markaja almak
keep (close) watch over (someone or something)
v.
489
Idioms
(birini) beklemeye almak
keep (one) waiting
v.
490
Idioms
(birini/bir şeyi) yakın markajına almak
keep a close eye on (someone or something)
v.
491
Idioms
(birini/bir şeyi) yakın markaja almak
keep a close eye on (someone or something)
v.
492
Idioms
birini/bir şeyi yakın markajına almak
keep a close eye/watch on somebody/something
v.
493
Idioms
birini/bir şeyi yakın markaja almak
keep a close eye/watch on somebody/something
v.
494
Idioms
(birini/bir şeyi) sıkı markaj altına almak
keep a close rein on (someone or something)
v.
495
Idioms
(birini/bir şeyi) yakın markajına almak
keep a close rein on (someone or something)
v.
496
Idioms
(birini/bir şeyi) sıkı/yakın markaja almak
keep a close rein on (someone or something)
v.
497
Idioms
(birini/bir şeyi) yakın markajına almak
keep a tight grip on (someone or something)
v.
498
Idioms
(birini/bir şeyi) yakın markaja almak
keep a tight grip on (someone or something)
v.
499
Idioms
(birini/bir şeyi) sıkı markaj altına almak
keep a tight rein on (someone or something)
v.
500
Idioms
(birini/bir şeyi) yakın markajına almak
keep a tight rein on (someone or something)
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (birini) almak
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy